İşsizliğin olmadığı sektör olarak bilinen sağlık sektörü büyümeye devam ederken nitelikli çalışan açığı da giderek artıyor. Sektörde tıbbi kadrodaki ihtiyacın yanısıra özellikle hastane yöneticisi bulma sorunu da yoğun yaşanıyor. Sağlık sektöründe hizmet veren HRH Danışmanlık Şirketinin Genel Müdürü Zeynep Erkek‘e, sektörde istihdamla ilgili son durumu sorduk.
Özel sağlık sektöründe tam olarak ne kadar sağlık çalışanına ihtiyaç var?
Türkiye’de sağlık sektöründe önemli bir istihdam açığının olduğunu söyleyebilirim. Her yıl bir önceki yıla göre mezun olan sağlık çalışanı sayısı artmasına rağmen, sektörün giderek büyümesi, nüfusun artması, kronik hastalıkların artması ve sağlıklı bir insan gücü planlaması yapılmaması istihdam açığının kapanmasını zorlaştırıyor. Bu açığın önümüzdeki 20 yıla kadar devam etmesi öngörülüyor.
OECD ülkelerinde, 100.000 kişiye düşen hekim sayısı 330, hemşire sayısı 890 dolaylarında olmasına rağmen, bu sayı Türkiye’de hekimlerde 175, hemşireler de ise 251. Türkiye’nin OECD ülkelerini yakalayabilmesi için 105.000 hekim ve 500.000 de hemşireye ihtiyacı var.
HRH Genel Müdürü Zeynep Erkek
Doktor ve hemşire dışında en çok ihtiyaç duyulanlar kimler?
Eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, odyolog, radyoloji, anestezi, laboratuvar, radyoterapi, acil tıp ve biyomedikal teknikeri/mühendisi gibi sağlık teknikerleri de istihdamda önemli bir yer tutuyor. Ayrıca hasta hizmetleri dediğimiz; hasta kabul, yatış ve taburculuk işlemlerini yapan çalışanlar da hastanelerde önemli sayıda bir istihdam yaratıyor.
YETKİN YÖNETİCİ BULMAK ZOR
Doldurmakta zorlanılan pozisyonlar neler?
Hekimden hemşireye, otelcilik hizmetleri yöneticisinden, fizyoterapiste kadar bir çok pozisyonda oluşacak açıkları kapatmak çok kolay olmayabiliyor. Bunun tek sebebi sektördeki istihdam açığı değil; aynı zamanda nitelikli ve yetkin sağlık çalışanı bulmanın zorlukları da önemli bir sebep olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hastane yöneticiliği de doldurmakta zorlanılan bir pozisyon. Kurumların çözümü ne yönde?
Yönetici açığı da sağlık sektöründe önemli bir sorun. Özellikle yetkin yönetici bulmak her sağlık kurumunun çözmekte zorlandığı konuların başında geliyor. Özel sağlık kurumları bu sorunlarını çözmek için kendilerine özel çözümler üretebiliyorlar. Bazı kurumlar, staff olarak başlattıkları ve 10-15 yıl deneyim kazandırdıkları, alt ve orta düzey yöneticilerine yatırım yaparak onları hastane üst düzey yöneticilik pozisyonlarına hazırlayabiliyorlar. Bu yöneticilerin, hastane operasyonlarını yönetme konusunda çok başarılı olduklarını, ancak stratejik yönetim konusunda yeterince başarı sergileyemediklerini gözlemliyorum. Bazı kurumlar aynı zamanda MT programları ile de bu açıklarını kapatmaya çalışıyorlar, ancak MT programlarının da çok başarılı sonuçlar verdiğini söylemek zor. Çoğu MT adayı, hastanelere uyum sağlamakta zorlanabilmekte ve işten ayrılma eğilimi gösterebilmektedir.
YÖNETİCİLER DAHA MODERN TEKNİKLER KULLANABİLMELİ
Sizce ideal bir üst düzey hastane yöneticisinde olması gereken özellikler neler?
İdeal bir hastane yöneticisinin öncelikle, hem hastanedeki iş süreçlerine hakim hem de işletme ve yönetim nosyonuna sahip olması gerekiyor. Hep tartışılan bir konudur: Hastane yöneticiliğini hekimler mi yoksa işletmeciler mi yapmalı? Hem hekimler hem de işletmeciler yönetebilir elbette. Ancak işletmecilerin tıbbi süreçler konusunda; hekim yöneticilerin de yönetim, istatistik, işletme ve finans gibi alanlarda kendilerini geliştirmeleri gerektiğine inanıyorum.
Örneğin, ameliyathane süreçlerine hakim olmadan, ameliyathane ile ilgili aldığınız kararların sağlıklı olması; diğer taraftan hekim yöneticilerin de finans, istatistik ve yönetim tekniklerini bilmeden hastaneyi geliştirmeleri ve ileriye taşımaları çok mümkün olmayabiliyor.
Ayrıca hem işletme hem de hekim kökenli yöneticilerin çoğunluğunun geleneksel yönetim bakış açısına sahip olduklarını gözlemliyorum. Daha modern yönetim teknik ve yöntemlerini kullanmalarının da çok önemli olduğu kanaatindeyim.
Üniversite tercihinde bulunacak gençlere bu sektörde hangi alanları önerirsiniz? Ve yeni ortaya çıkan, geleceği parlak alanlar hangileri?
Kendi başarı grafikleri ile örtüşen tüm sağlık bölümlerinde tercih yapabilirler. Üniversitelerin sağlık ile ilgili bölümlerinden mezun olan gençlerin işsiz kalma olasılıklarının oldukça düşük olduğunu söyleyebilirim.
Ülkemizde yüzde 2.8 düzeyinde olan sağlık sektöründeki istihdamın toplam istihdama oranı, yaklaşık 20 yıl sonra OECD ortalaması olan yüzde 10 düzeyine çıkarılması hedefleniyor.
ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA YATIRIM ŞART
Sağlık, işsizliğin görülmediği bir sektör. Ancak çalışan devri de yüksek. Tek sorun, hastane çalışanlarının mesleki koşulları mı?
Ne yazık ki özel sağlık kurumlarında personel devir oranı yüksek. Bu sorun, maliyet ve kaliteyi etkileyen önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Hastaneler, emek yoğun ve stres yaratan kurumlar oldukları için çalışanlar bazen tükenmişlik sendromunu yaşayabilmekte ve işten ayrılma eğilimi sergileyebilmektedirler.
Ancak personel devir oranının tek nedeni elbette ki bu değil. Özel sağlık sektöründeki kurumların birçoğunun, ana markalarına çok yatırım yaptıklarını; ancak işveren markalarına yeterince yatırım yapmadıklarını gözlemliyorum. Bir sağlık kurumunda fark yaratan en önemli faktör çalışanlar. Çalışanlarına yatırım yapmayan, çalışan bağlılığına yönelik özel stratejiler geliştirmeyen ve çalışanlarının öneminin farkında olmayan sağlık kurumlarının personel devir oranlarının yüksekliğinden kurtulmaları pek mümkün görünmüyor.
YURTDIŞINDAN GELEN HASTA SAYISI 500 BİNİ GEÇTİ
Sağlık turizmi gittikçe gelişen bir alan. Bu alandaki istihdam durumu nedir?
Sağlık turizmi, son yıllarda sektörde hızlı bir gelişme gösterdi. 2008 yılında yurtdışından gelen hasta sayısı 74 bin 93 kişiyken, 2014 yılında bu sayı 500 binlerin üzerine çıktı. Ancak bu alanda çalışacak, yetkin ve istekli çalışan bulmak da önemli bir sorun. Özellikle işletme, sağlık yönetimi, sağlık kurumları işletmeciliği gibi alanlarda eğitim almış, en az bir yabancı dil bilen ve farklı kültürlere ilgi duyan gençlere bu alanda çalışmalarını önerebilirim.
Günümüzde birçok sağlık kurumu ve grubu kendi üniversitelerini kuruyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Donanımlı özel hastanelerin, aynı zamanda eğitim hastanesi olarak değerlendirilmelerinin kaynağı iyi kullanmak adına önemli olduğunu düşünüyorum. Buna ek olarak bu kurumlar ya da gruplar, üniversitelerinde yetiştirdikleri öğrencileri kendi kurumlarında istihdam etmenin ayrıcalığını da yaşıyorlar. Sağlık sektöründeki istihdam açığının kapanmasına da önemli katkılar sunduklarını söyleyebilirim. Ancak bu üniversiteleri daha stratejik boyutta değerlendirmek başka platformlarda daha uygun olacaktır.
Yenibiris.com
Anahtar Kelimeler: HRH , Genel Müdür , Zeynep Erkek , Sağlık , Sektör , İşsizlik , İstihdam