Yaratıcı düşünme kişisel gelişim açısından günümüzün sanırım en değerli kavramlarının başında gelir. Yaratıcı düşünceye sahip kişiler normal hayatta ve iş hayatında daha başarılı oluyorlar. Yaratıcı düşünme; Olmayan bir şeyi hayal edebilme, yeni nesnelerin, süreçlerin ya da kavramların ortaya çıkmasını herkesten farklı yollarla yapabilme, sorunlara yeni çözümler üretebilme, özgün düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlayan kişilerin hayatlarını pozitif anlamda katkı sunan çok önemli bir araçtır.
Yaratıcı düşünme sizde var olan tüm deneyim ve anıların da ötesinde sınırsız, sonsuz ve farklı düşünmek yeteneğidir.
Bize yardımı olmayan düşünce ve duygu kalıplarını ve döngüyü yaratıcı düşünme ile kırabiliriz.
Hayatınızı ve başka hayatları tümüyle değiştirmek için yaratıcı düşünme tekniğini uygulamanız gerekir. Berrak, olumlu ve yaratıcı düşünmek sizde bir ilke haline gelmelidir.
Yaratıcı düşünme için yeni ve alışılmamış bir düşünce üretimi gerekir. Buradaki amaç, hayatımızda ve içimizde bizi daha yüksek düşünce düzeylerine ulaştıracak yeni fikirler üretmektir.
Aynı zamanda cesaret de gerektirir, çok sayıda yeteneğinizi açığa çıkararak sürekli beslenmesi gereken yoğun bir süreçtir.
Bu süreç içsel bilişe ihtiyaç duyar çünkü böyle düşünceler bize dışardan ve zorlayarak değil, içsel huzur ve dinginlikle sakin ve gevşemiş halde, sükûnetimizi koruduğumuz zaman gelir.
Düşüncelerin sürekli analiz edilmesi sonuç elde edilmesi açısından olmazsa olmaz koşuldur.
Yaratıcılık, koordinasyon ve bağlantı kurma, hayal kurma, dinginlik yaratıcı düşünce konusunda bize yardımcı olacak araçlardır.
Motivasyonunuzun yüksek olması yaratıcı düşünme sürecini daha aktif hale getirir.
Sessiz düşünme zamanları yaratmak, içgörü geliştirmenize ve var olan her şeyi fark ederek bir adım öteye geçmenize yol açacaktır.
Başarılı olmanın sırrı, yaratıcı düşünceyi ve hayal gücünü nasıl ve ne sıklıkta kullandığınızda gizlidir. Onu bir yaşam tarzı haline getirmelisiniz.
Yaratıcı düşünmeye ve hayal gücüne odaklanarak nasıl özgüven sahibi olduğunuzu deneyimlersiniz.
Her zaman yapmak istediğiniz ama iyi yapamayacağınızdan korktuğunuz bir şey için yaratıcı düşünceyi ve hayal gücünüzü kullanın.
Yaratıcı düşünme aşamasında sizin yaratıcı ve ilham verici sorular sormanız gereki.
Mesela, Hayattaki amacım ne?
Benim eşsiz yeteneklerim nelerdir ve bunları insanlığın hizmetine nasıl sunabilirim?
Neler beni muhteşem deneyimler yaşamamı sağlar?
Soru sormaya devam edin ve cevaplarınızın toprağa tohum ekmeniz gibi yeşermesini bekleyin.
Sorular sorarken kendi içsel sınırlamalarınız dışında hiçbir sınırlama yoktur.
Neden sınır koyasınız ki?
Şimdi kısa ve güzel bir hikaye ile yazımıza son verebiliriz;
Albert Einstein, Princeton Üniversitesi’nde hocalık yaptığı yıllarda sık sık otomobiliyle yollara düşüyor ve birçok konferans veriyormuş.
Einstein yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein’a;
…
“Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum” demiş. Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş: “Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar. O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş,ben de arka sırada seni dinlerim.”
Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir fizik sorusu sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:
“Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip” demiş. Sonra da salonun arkasında oturan Einstein’ı işaret ederek şöyle devam etmiş:
“Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak.”
Hikayede de gördüğünüz gibi; Yaratıcı düşünmek için ille de dahi olmak gerekmiyor, yaratıcı düşünme becerinizi geliştirin, kendinizi keşfedin ve başarınızı katlayın.
Evet, şimdi şu anda tüm var olarak görünen sorunların ötesine geçerek yaratıcı düşünmeye var mısınız?
