Yavaş yavaş ve tane tane konuşan dokunsallar dünyayı hislerle algılarlar. Sesleri dolu dolu gelir. Sosyal insanlardır ve duygularını ifade etmekten çekinmezler.
Temas kurmak, sıcakkanlı olmak, altını çizmek, parmak basmak, sorunların ağırlığı, işlerin yoğunluğu, içine işlemek, üstünde ağırlık olmak, konuyu kavramak, ele almak, tutar yeri olmamak, sağlam fikir, içi ısınmak, bir kenara atılmak, içine oturmak, baskı altında olmak vs. konuşurken kullandıkları mecaz anlamlardır.
Gerçekçi kişiliklerdir ve ayakları yere sağlam basar. Düşünürken gözleri sol aşağı doğru yönelir.
Şairler, psikologlar, roman yazarları, teknisyenler, zanaatkârlar, sanatçılar bu gruptan çıkar. İçinde bulundukları andadırlar. Geçmiş veya geleceğin önemi o an için yoktur. Çoğu kez işlerine duygularını karıştırırlar ve iş arkadaşlarıyla olan iletişimi çok önemlidir. İşlerine bağlıdırlar ve karışılmasından da hoşlanmazlar. Dokunsal bir müşteriye satacağınız mala dokunmasını sağlamanız gerekebilir. Görsel bir insana araba satarken; renginden, arabanın iç dizaynından, lastiklerinin şekillerinden vs.; İşitsele; motorunun hızından ve sessiz çalışmasından ,hatta bu arabayı alırsa tanıdıklarının kendisi hakkında çok güzel sözler edeceklerinden bile bahsedebilirsiniz. Ancak dokunsal bir müşteriye aynı arabayı satmak için ona dokunmasını, koltuğuna oturmasını, gözlerini kapattırıp arabayı sürdüğünü ve rüzgârı yüzünde hissetmesini sağlamanız gerekebilir.
Dokunsal bir eşiniz varsa özel gün kutlamasında ona sarılmak ve hislerinizden bahsetmek isabetli bir karar olur.
Bu temsil sistemine ait olan insanlar kendilerini iyi ve rahat hissettiren seçimler yaparlar. İletişimde fiziksel temas ve görüştüğü kişinin yakınlığı önemlidir. Anlatımlarında ortamın nasıl bir his uyandırdığını anlatırlar. Dış dünyanın kendileri hakkındaki görüşleri çok önemlidir. Giyimleri rahat ve konforludur. Duygusal açıdan hassas oldukları için kırılganlık gösterirler.
Çok hızlı konuşan bir görsel; çok yavaş, seçici, şiir okur gibi tane tane konuşan bir dokunsalın sohbetine tahammül edemez.
Dokunsal bir öğrenciye konuyu anlatırken deney yaparak anlatmanız ve dahasında da bu deneyi kendisinin yapmasını sağlamanız gerekir. Dersi yazarak dinlemesi dersi kavraması açısından büyük bir avantajdır. Fiziksel etkinlikler tam bu grup öğrenciler içindir. Yer oyunları, maketler, yapbozlar, pantomim, tiyatro oyunlarında yer alma, spor aktiviteleri en iyi öğrenme stilleridir. Konuşulanı ve göreceli kavramları hatırlamazlar. Okumayı sevmezler. İşittiklerinden anlam çıkarmaları ve bağ kurmaları zordur. Yazım hataları çok yaparlar. Konuşurken insanlara farkında olmadan dokunma ihtiyacı içindedirler. Bu tür öğrencilere sözlü emirler verirken omzuna dokunmanız motive edici bir eylemdir. Tepegöz ve anlatımlarla dokunsallara konu anlatamazsınız. Türk halkının büyük çoğunluğu dokunsal olmasına karşın eğitim sistemimiz ne yazık ki dokunsallara göre değildir. Sınıflarda kıpır kıpır, yerinde duramayan, öğretmenleri tarafından hiper aktif olarak adlandırılan çocuklar dokunsaldır. Öğretmenlerimiz bu tür çocuklara nasıl davranacaklarını bilmediği için '' sınıfın düzenini bozuyor, arkadaşlarının dikkatini dağıtıyor, öğrenim güçlüğü çekiyor ''gibi yakıştırmalarda bulunurlar.
